Bana göre sıradan bir gündü. Benzerini daha önce de yaşadığım oldu. 31.01.2017 Salı günü.
İşimin ne olduğundan bahsetmeyeceğim. Şu kadarını söylemek yeterli. Herkes uyurken ve hatta herkes uyanıkken ben çalışıyorum. İş bitmeden uyumam, uykumu almadan kalkar devam ederim. Özellikle son bir buçuk aydır böyle.
Bu arada bağımı koparmadığım bazı işler de var. Ara sıra yardıma giderim. O gün 1 saat uyuyabildiğim sırada lazım oldum. Sabah 7 de yatıp 8 de yola çıktım. 9:15 te ofisi açtım. Niyetim kahvaltı edip koltukta biraz uzanmaktı.
Kahvaltı ederken maillere bakayım dedim, bilgisayarı açtım. Sorun var. Hiçbir şey çalışmıyor. Nedir ne değildir diye uğraşmaya başladım. Yarım saat geçti. Masadaki 2 telefon aynı anda çaldı. Hangisini açayım derken ikisine de yetişemedim. Nasılsa ararlar dedim. O sırada cebimden yerine baktığım arkadaşım aradı. Bilgisayarla ilgilenmemeye karar verdik. Gidip uzanayım dedim. Uzandım. Zil çaldı.
Kapıya vardığım sırada gelen her kimse kapıyı yumruklamaya başladı. Açtım. Büyük bardakta bir çay uzandı. Çaycıyı severim. Çayı da severim. “Kıçına bi de borazan taksaydın” dedim, çayı aldım, oturdum içtim. Tekrar koltuğa uzandım. Ürperdim. Kalktım üstüme montumu aldım, tekrar yattım. Masa telefonu çalmaya başladı. Kalktım, tam yanına vardım sustu.
Geri arayayım dedim. Çaldı, çaldı açılmadı. Koltuğa gidip uzandım. Cep telefonum çaldı.
- Deniz n’aaaber!?
- Kimle görüşüyorum?
- Vaaayyyy. tanımadı be. N’aber ollum ya… Tanımadın ha?
- ..ben yok tanımadım biraz şeyim de…
- H.. ben oğlum nasıl tanımadın unuttun ha?
- … hmsff.. naber, nasılsın?
- Ne olsun be.. Telfonunu filancadan aldım.. vs vs vs (8 yıldır hç görmediğim adam, o anı bulmuştu…)
Not defterime “filancayı ara” diye not düştüm. Konuşma-ma devam ederken masa telefonu çaldı. Cep telefonu kulağımda diğer telefona cevap vermeye çalıştım. Ancak bu taraf nefes almadan konuştuğu için diğer telefonu kaçırdım. Aynı anda kapının zili çaldı. Kapıya giderken sanırım cep telefonumu “kazara” kapamış olmalıyım. Gelen kişi, ofisimizde oldukça iyi valit geçiren, tüm ofis imkanlarını tam kapasite kullanmayı seven bir abimizdi. Misafir sayılır. Artık koltuğa uzanamazdım.
O kendi işiyle meşgulken ben de cam kenarına oturdum bir sigara yaktım. Başım döndü, az daha 4. kattan aşağı düşüyordum. Birine telefon edeyim de beni canlı tutsun dedim. Aklıma şeytanlık geldi. Karşı ofiste çalışan bir kardeşimi aradım.
İşle ilgili konuştuk. “Abi nerdesin kalk gel yüzyüze konuşalım, hem de ödemeni yaparım” dedi. 😀 😀 😀
- “Ofisteyim” dedim “aç kapıyı.”
- …. valla mı? nassı yani? karşı ofiste mi? abi inan şu an çok müsait değilim. Ben sen gelene kadar…
- “Sıkıntı yok” dedim, “uğrarım sonra”..
“Para” lafı geçince birden aklıma geldi!
- Alo. Hayırlı işler. Ne yaptın birader benim bakiyeyi?
- Yaw o kolay hallederiz. Sen şuna cevap ver. Evet mi, hayır mı?
- Olm sana ne. Hallederiz dediğin bir buçuk yıl oluyor.
- Kardeş bizim sana ne borcumuz kalmıştı? Bugün hallederim, evet mi hayır mı?
- Uln hep bugün bugün.. yaw sana ne…
- Ben üniversitedeyken .. vs vs vs…
- Lan ne alakası var, paramı…
- Biz üniversiteyken vs vs vs..
- Sen üniversitedeyken ben de üniversitedeydim. G. laf uydurma. Bak paramı isti..
- Abi bu xxx zihniyeti.. vs vs
- Bi dakka sen demin bişey mi sordun bana?
- Abi bak bu zihniyet!.. Gel bir gün otur benim masada. Gel bak gel abi ayır zamanını..
- GELDİM ULN OTURDUM EE??
- Abi bak işte eskiden..
- … Bi saniye deminki soruna cevap veriyorum..
Bundan sonrasını uykusuz ve asıl konuya bir türlü giremeyen bir adamın yüksek sesli konuşması olarak tarif etmekle yetineceğim.
- Tamam müşteri geldi ben seni arayacağım…
- NE MÜŞTERİSİ LN! İKİ DAKKADA MANYAK ETTİN BENİ! ŞU BENİM MEVZUYU HALLET Bİ DAHA DA BÖYLE LAF EBELİĞİ YAPIP, KONUYU DEĞİŞTİRMEYE KALKMA! HAYIR KARDEŞİM! BEN PARAMI İSTİYORUM!
Konuşma sırasında hemen arkamda duran kişiyi unutmuşum. Ben telefonda konuşurken sürekli “Baban neciydi?” diye sorduğunu fark ettim. Telefonu kapatır kapatmaz;
- Ne diyon abi!?? Rahmetliyi tanımazsın sen!
- Sen söyle ben mutlaka tanırım.
- Tanıyınca ne olacak Allah aşkına, tanımazsın..
- Söyle sen söyle.. Kaç doğumlu baban?
- 34
- 2017 – 34 = … mır mır mır mır … Valla helal olsun nerden bildin? Tanımama imkan yok. Nasıl hesapladın hemen?
O sırada ben üstümü giyinmiş kapıya yönelmiştim. Arkama döndüm. “Çıkarken kapıyı çeksen yeter” diye seslendim.
Kapıyı açtım. Çaycı.!!!
- Ça..?
- HAYIRRR!
Saate baktım, hepsi 120 dakika içinde olmuştu. Anlattığımda abartı yok, zaten okudunuz her an olan şeyler. Sadece bazı yerleri kısalttım.