Küçük Chaplin, ileride adam olur ümidiyle okula yazdırılmıştır. Fakat O, Mekteptepe İlköğretim Okulu’na kayıt edildiği halde, okulun duvarından atlar, göya otobüs durağının içinden geçip, farklı bir okula, Howgoods’a gittiğini düşünür.
Howgoods Okulu, yemyeşil bir arazide, TOKİ değmemiş bir alanda, normal insanlardan uzak eğitim vermektedir. Ailesine bir leylek, bir çingene veya çingene bir leylek tarafından getirildiğini zaten anne ve babası defalarca itiraf etmiştir. Öyleyse bu farklı çocuk özel biridir, bir sihirbaz okulunda okumasının nesi garip olabilir ki?
Onu getiren leyleğin bir avcı tarafından vurulduğunu öğrenir. Ebeveyn bildiği leyleğin öcünü almaya and içer. Ancak bu biraz zor olacaktır. Hocalarından müdürüne, bahçevanından öğrencisine kadar bütün okul en az O’nun kadar “özel”dir. Çığlık atan çiçekler, uçuşan hayaletler, yanından geçerken pandik atan tablolar dahil her türlü manyaklık burada olağan karşılanır.
Leylek’i öldürenin kimliğini bulması bir yana buradan sağ kurtulması mümkün müdür acaba? Dengesiz ortamda bir süre vakit geçirir, dersleri asar, dersleri asmayan öğrencilerden daha iyi not alır. Nedense O’nu gören herkes “Aaaa! Bu O mu?”, ” Yüce Tanrı’m bu ta kendisi, Chaplin Potur” şeklinde gizemli şekiller yaparak O’nu iyice gıcıklandırır, ortamlardan soğutur.
Çok sevdiği, Howgoods’tan kaçması gerekmektedir.
Büyüye, sihire, manyaklığa doymuş bu kalabalıktan nasıl kaçacağım diye düşünmektedir. Yine bir gün böyle bahçede oturmuş, “Kaçış Felsefesi” üzerine denemeler diye kafasında binbir plan yaparken bir öğrenci, sarı çıyan bakışlı bir tip karşısına geçip, O’na hayatı daha da zindan etmek için nah yapar. Hiddetlenen Chaplin Potur hemen yerden bir taş alıp sarı çıyanın kafasını yarar. Çocuk, zırlaya zırlaya kaçar.
Chaplin çözümü bulmuştur!
Yerden topladığı Felsefe Taşlarıyla civarda kim varsa hepsine fırlatmaya başlar! Bunlar, artık kim varsa kafa göz kan içinde kaçar yok olurlar. Chaplin artık okuldan ayrılıp geldiği yere dönebilir. Ve öyle de yapar. Yalnız, pek tabii hepimizin yaşadığı gibi, küçükken edindiği bu anılar O’nda da iz bırakır.
Bu izlerle, biz, normal insanların hayatına karışır.
İzleri takip edebilirseniz, O’nu bulursunuz.