Chaplin Günlükleri

  • Giriş
  • Günlük
    • Hikaye
    • Şiir
    • Aforizma
    • Deneme
    • Klavye Arkası
  • İletişim
Pazartesi, 22 Haziran 2015 / Kategori Hikaye

Chaplock Holmes Labirente Dair Birkaç Şey 3. Bölüm

– Sayın Yargıç ve Yüce Mahkeme! Bay Leonardo isimli şahıs, sahibi, muhabiri, matbaacısı ve dağıtıcısı olduğu Oh Come’on Magazine Gazetesi’nde yayınladığı yüz kızartıcı abartılı haberle, müvekkilim Bay O’Hara’nın şahsiyetine ve işletmekte olduğu saygıdeğer harasına maddi manevi zarar vermiştir. Bu suçun cezası olarak yayıncılık lisansının iptalini ve Yüce Mahkeme’nizin layık gördüğü diğer cezaları almasını talep ediyoruz.

– Savunma söz alacak mı?

– Sayın Hakim! Savunma makamı, Mr. O’Hara’nın tanık olarak dinlenmesini talep ediyor.

– …

– Mr O’Hara. Hayvansever, gezmeyi seven soylu biri olarak tanınıyorsunuz. Hayvanları, doğayı, bilmeceleri ve gezmeyi sever misiniz?

– Korkarım itiraz ediyorum Sayın Hakim! Sorunun konuyla ilgisi yok!

– Reddedildi! Bir dahaki gereksiz itirazınızda korkmalısınız. Savunma devam etsin.

– Elbette hayvanları da gezmeyi de severim.

– Soylu bir aileden geliyorsunuz?

– Soyluyum. Atalarım.. Dükler, düşesler..

– Geçen yıl ani bir kararla bahçenizin tasarımını değiştirmişsiniz. Eskiden nasıldı?

– Her asilzadenin bahçesi gibi gravürlerden oluşan bir labirentti.. Ama..

– Peki ne zaman ve neden değiştirdiniz bahçenizin tasarımını? Afrika seyahatinden döndüğünüzde mi?

– E-evet.. Ben..

– Afrika’da nereye gitmiştiniz? Safari? Av? Yalnız mı yoksa grupla mı gittiniz? Rehberiniz kimdi?

– A-ama bir dakika ben..

– Lütfen yalnızca sorulara cevap veriniz! Afrika’da nereye gitmiştiniz? Safari? Av? Yalnız mı yoksa grupla mı? Rehberiniz kimdi?

– Ya-yalnız gittim. Rehberim yoktu. Yolumu kendim bulmayı severim. Bilmece gibi yani..

– Peki en çok hangi hayvanı hatırlıyorsunuz Afrika’dan?

– Be-be-benn…

– Hangi hayvan aklınızdan hiç çıkmıyor? Neden döner dönmez bahçenizin dizaynını değiştirdiniz? Labirentler sizi korkutuyor mu? Kaybolmaktan korkuyor musunuz? SÖYLEYİN BAY O’HARA!

– FİLLLER! FİLLER AKLIMDAN ÇIKMIYOR! EVET! LANET OLASI FİLLER!

– Siz soylu bir insansınız! Kendinize güveniniz tam. Bu yüzden Afrika’ya rehbersiz olarak gezmeye gittiniz. Kimseye ihtiyacınız yoktu! Ama o da ne? Gezerken yolunuzu kaybettiniz! Üstelik fillerin çiftleşme mevsiminde! Orada ne yaşadığınız bizi ilgilendirmiyor Bay O’Hara. Şatonuza döner dönmez labirenti bozup, bahçenizi basit bir hale getirdiniz. Çünkü kaybolmaktan korkuyordunuz! Bay Leonardo’ya öfke duymanızın nedeninin bu haber değil “Fillerin Çiftleşme Mevsiminde Yolunu Kaybeden Bahtsız Grandük” haberi olduğunu itiraf edin BAY O’HARA!

– EVET! EVET! KAHRETSİN!

– Aa ..Aa. aaa. OOwwww.. Fısır fısır..

– SUSUN! SESSİZLİK!

– Sayın Hakim. Bay O’Hara’nın bu talihsiz macerası yalnız ve yalnız bir tek gazete yer almıştır. Yani Bay Leonardo’nun Oh Come’on Magazine Gazetesi’nde. Leonardo’nun bu haberi nasıl edindiğini sorgulamıyorum ancak olayın gerçekliği az önce itiraf edilmiştir. O günden sonra Bay O’Hara’nın içi utanç ve intikam hissiyle dolup taşmıştır. Bulduğu ilk fırsatta da tüm gücünü intikamı için seferber etmiştir.

– Bay Chaplin! Bu kısmı anladık. Peki diğer yandan eşeğin ata tecavüz haberiyle ilgili durum söz konusu. Buna nasıl bir savunma yapacaksınız?

– Sayın Hakim, Yüce Mahkeme. Size ve Tanrı’ya olan saygımdan ötürü, o konuda bir savunma yapmayacağım. Düşünceme göre iki hayvanın çiftleşmesi bu mahkemenin konusu olamaz. Bir at ile bir eşeğin çiftleşmesinden, yetişmiş bir sürü asil insanın tartışacağı bir konunun değil ancak ve ancak bir katırın doğacağı inancındayım. Savunma yapmama kararım hakkında, bir katır olmadığım için herhangi bir inat sergilemem de söz konusu değildir. Konu hakkında inat etme niyetinde olan yoksa davanın düşmesini talep ediyorum.
…
Öğlen sonrası güneşi pervazdan içeri süzülüp, yazmakta olduğum kağıda elimin gölgesi düştüğünde, bir insanın kendi labirentini kendisinin yaratığı düşüncesi geldi aklıma. Grandük O’Hara, kendi yarattığı labirenti bir talihsiz olay neticesinde yine kendi bozmuştu. Bulmaca çözmekten hoşlanıyordu. Macerayı seviyordu. Ancak bu merakı fazla ileri gitmişti. Olayı çözmemde bana ilham olan sözcük ise Leonardo’nun söylediği “Utanıyorum” olmuştu. At utanmıyor, eşek utanmıyor, sen neden utanıyorsun ki? Utanmakla bu dava arasındaki ilgiyi o an fark edememiştim ama bu sözcük kafama takılmıştı.

Günlerdir uykumu alamamıştım. Yatmaya hazırlanmadan önce, sıcak güneş ışığının düştüğü kağıda şöyle yazdım.

İnsan labirentini kendi yaratır. Labirenti bozmak da kendi elindedir. Peki bir insan kendi kendine neden labirent yaratır ki?

.. SON ..

  • Tweet

fb/Chaplin

DMCA.com Protection Status

Yasal Uyarı

Bu sitede yer alan tüm içerik hakları yasal koruma altındadır. İzinsiz olarak kullanılması halinde hukuki yollara başvurulacaktır.

2014 - 2018

YUKARI