
Gözlerinizin gördüğünden fazlasını aklınız görür.
Aklınızı gözlerinizden daha çok açın.
“Böyle gezmeye utanmıyor musun demiş” bir bilge, hiç tanımadığı bir kadına. Hiç tanımadığı kadın daha büyük bir bilgelikle cevap vermiş: “Kıyafetimde bir mahzur var ise, ya sen, görmeye utanmıyor musun?”
Anladım ki görmek, görebilmek büyük bir ihtiyaçtır her insanda. Her ne kadar görme engelliler akıl ve yürek kullanarak, gözleriyle görenden daha iyi görseler de.. Anladım ki akıl gözü kapanınca gözler, aklın görmesi gerekenleri üstlenir bir anlamda. Üstüne vazife olmayan, yapamayacağı işlere kalkışır. Akıl kapandıkça gözler daha çok açılır.
Tıbbi olarak gözler, ışık yardımıyla cisimlere şekil verir ve çıkan resmi beyine ulaştırır. Bu böyle, şu şöyle diye anlatır. Akıl onları süzgecinden geçirir. İyi, kötü, güzel, çirkin. Aklın süzgecindeki delikler deneyimlerle ve bilgiyle genişler, bunlardan yoksun ise veya gelen bilgi tek taraflı ise delik daralır. Bunlarda sorun varsa, yani bilginiz, dağarcığınız kısıtlı veya bozulmuş ise delikler tıkanır. Akıl süzgeci, toplumsal genişlikte bir ip ve bireysel darlıkta bir cellatın eli olur.
Fikrin neyse zikrin de odur demişler. Bir çocuğun dünyaya bakışında, güzel veya çirkin yoktur. Sadece yaşamın renkleri, sesleri ve şekiller vardır. Büyüdükçe çevrenin yargılarını sahiplenirler. Yargılardan bağımsız olarak değerlendirme yaparlar. Yetişkinden daha çok akıl süzgeci kullanmak zorundadırlar.
Bir erotik film oyuncusu iseniz karşınızdakini çıplak hayal etmeniz kolaylaşır. Ancak illa ki öyle olacak değil elbette. Hem o tip bir oyuncu olup hem de akıl gözünüzü kullanarak gerçek ile gerçek olmayanı, iyi ve kötüyü ayırabilirsiniz. Aklınızı, gözünüz kadar kullanabilirseniz hiçbir sorun kalmaz. Karşınızdaki çıplak dahi olsa bir insandır. Siz insan görürsünüz, çıplaklığı değil.
Dünya tek bir kişinin gözünde gördüğü gibi değildir. Bunu kendinize tekrar edin. Aklınızı yeterince kullandığınızı düşünüyorsanız zaten ermişsiniz demektir. “Bir şey biliyorsam o da hiçbir şey bilmediğimdir” demiş Socrates. Benim aklım, bilgim senden daha üstün dediğiniz anda Socrates’ten bilgesinizdir. Ne mutlu size.
Akıl olmadan çalışan gözler, saplantıyla yaşar. Bir süre sonra eylem şiddete dönüşür. Karşınızdakinin çıplaklığını değil, içindeki insanlığı görmeye çalışın. Çıplaklığı görmeye çalıştığınızda hiçbir örtü onu kapatamaz. Ve siz insanlığı gördüğünüz sürece dünyada hiç çıplak kalmaz.