Chaplin Günlükleri

  • Giriş
  • Günlük
    • Hikaye
    • Şiir
    • Aforizma
    • Deneme
    • Klavye Arkası
  • İletişim
Cumartesi, 04 Nisan 2015 / Kategori Deneme

Hiç Bilmediğim Bir Hayat

Birgün bir yerde bir çocuk doğmuş. Oturmuş hemen bir sürü kişi, gölgelere gizlenip karar vermişler kaderine.
Gençliğini beklemişler gölgede, henüz işlerine lazım değil diye.
Çocuk büyürken türkü okumuş.
Türkü okurken yüreği tutuşmuş.
Sonra genç bir adam olmuş.
Tutuşan yüreği aşık olmuş bin kere.
Şimdi zamanıdır diye almışlar genç adamı, gölgeden çıkıp bin zebaniler.
İşkence etmişler, sövmüşler, dövmüşler, ömrünü çalmışlar.
Henüz 20 li yaşlardaymış ama 30, 40, 50 ne varsa hepsini almışlar.
Sonra bakmışlar ellerinde ölmedi bedeni, dövmekten sıkılıp atmışlar alacakaranlık dünyaya.
Bir ışıkmış O’nu yaşatan, bir ışık türkülerle harlanan, kafasına her odun vurduklarında.
Bin ışıkmış O’na türküler, vücudu işkence izleri ama genç kalmış yüreği.
Son bir kez aşık olmuş türkü eşliğinde o alacakaranlıkta.
“Arada cereyanla yaktılar etimi ama ilk defa türküyle yandı yürek, son defa da türküyle yansın” diyerek.
“Çok zamansız göçtü, veda bile edemedi sevdiklerine” derler işin aslını bilmeyerek.
Hala oradaysan veda etmeye ne gerek?

Ne işkence öldürebildi O’nu ne korku ne hasret ne de acı. O’nun son sözü, aslında hiçbir yere gitmediğinin kanıtıdır. Varoluşuyla başlayan ve bizim anladığımız varoluşunu tamamlarken söylediği son söz, türküyle var olduğu ve türküler okundukça var olacağının ifadesidir. Bizi hep selamladığı gerçeğidir.

Son öylediği türkünün adı “Türkülerin Selamı Var”dır.

  • Tweet

fb/Chaplin

DMCA.com Protection Status

Yasal Uyarı

Bu sitede yer alan tüm içerik hakları yasal koruma altındadır. İzinsiz olarak kullanılması halinde hukuki yollara başvurulacaktır.

2014 - 2018

YUKARI