4 arkadaş bir gün bir yerde oturuyorlarmış. İçlerinden biri, sözü en çok dinlenen, hadi gelin golf oynayalım demiş. Benim bahçede oynarız! İkinci arkadaş “Bende golf sopası var. Sopalar benden!” Üçüncü arkadaş “Toplar da benden o vakit!” Dördüncü arkadaş düşünmüş, tartmış, golf nasıl oynanır, ben ne getireyim diye gözünde canlandırmış ve “Ben oynamıyorum!” demiş.
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, pire berber, deve tellâl iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken uzak diyarlarda, 4 arkadaş yaşarmış.Bunlardan lafını en çok dinletenin alkına bir gün, bir oyun oynamak gelmiş. Hadi demiş diğerlerine, “Kendimize bir ülke kuralım! Ben kral olacağım, sen vezir ol sen de asker.” deyip “Sen de halk ol.” diye söylemiş içlerinden en çalışkan ve sessiz arkadaşına.
Bana bir elma getirin demiş kral. Halk çocuk gidip ağaçtan elmayı alıp getirmiş. Kral “Allah’ın hakkı 3’tür” deyip elmayı 3’e bölmüş ve ikisini alıp kalan parçayı vezirle askere vermiş. Üçün birine razı olanlar ses etmemiş ama, üçün birini bile alamayan 4. çocuk bu duruma isyan etmiş.
“Nasıl olur? Ağaca tırmanan, elmayı ağaçtan koparıp getiren benim. Düşüp bir yerimi yaralayabilirdim. Böyle oyun, böyle adalet mi olur!” demiş.
Kral, pis pis bu oyun bozana bakmış. “Adaleti senden öğrenecek değilim!” Vezire dönüp “Ne diyor bu artiz? Susturun bakayım” diye talimat vermiş. Vezir daha dönüp askere emri tekrarlayamadan, karşı gelirse aldığı üçün birini de kaybedeceğinden korkan asker çocuk, isyankar çocuğu bir güzel pataklamış.
Kral ertesi gün çocuğa git elma getir demiş. Çocuk yediği dayaktan sonra, “Bana ne git kendin al. Enayi miyim ben!” demiş. Kral sinirlenip olayı vezire devretmiş. “Şuna bir ceza ver hemen”. Vezir “Cezalısın, seni hain! Asker! Yakala şunu ağaca bağla, cezasını çeksin!” demiş. Asker küçük çocuğu tutup elma ağacına bağlamış. Tabi bu kafadarların bütün işlerini elmayı toplayan çocuk yaptığı için, beriki düğümü de düzgün atamamış.
Neyse, cezalı çocuk ağaçtan kendi elmasını kendi toplayıp yiyerek günlerini geçiriyormuş. Bunlar kontrole geldiğinde de kendini ağaca bağlıymış gibi yapıp, “Pişman mısın?” diyesorduklarında, “Ne için pişman olacak mışım? Elbette hayır!” diye cevap veriyormuş. Sonunda aç kalan 3 kafadar birbirine girmiş. Çekip gitmişler o diyardan. Bizim çalışkan çocuk da nihayet kendi başına kalmış. Kendi pişirip kendi yemiş, ne altta kalmış ne de üste çıkmış, huzur içinde ve tok yaşamış. Arada elma ağacına bakım yapmayı, onu sevmeyi de ihmal etmemiş tabi ki.
Oyuna dördüncü olurken dikkat etmek gerekir. Mesela King oynuyorsunuz. Hesap sonuncuya kalır. Siz 3 kişiyi yendiğinizde hesabı 3’e bölerler. Ancak aralarında kumpas yapmışlarsa onlar kazanır ve siz hesabı tek başınıza ödersiniz. Yani o 3 kişinin kumpas yapmadıklarından emin olun. Hey gidi hey. Otobüs bileti 500.000 iken, o zamanın parası hesap 11 milyon gelmişti. 6 sıfır atıldığı bu açıdan iyi oldu. Hesap öderken psikoloji fazla bozulmuyor.