Rahmetli Salim Abi’mi saygıyla anıyorum. Arkadaşla maç muhabbeti yaparken aklıma geldi. Bir anımı paylaşmak isterim.
Herkes gibi halı saha maçları vazgeçilmezimizdi bir zamanlar. Şimdi yaşlandık… ama çok değil. Halı sahada rüzgar gibi estiğimiz dönemlerde Salim Abi de ara sıra bize katılırdı. Maça gelirken yanında 8-10 şişe birayla gelirdi. Büyüğümüz olduğu için O’nu kalede ağırlardık. Biz deli gibi koşarken O kalede birasını içer tüm kalbiyle bize destek olurdu. O varken maçların tadı başkaydı…
Bir akşam, Salim Abi her zamanki gibi biralarını içmiş, içtikçe şişeleri kale çizgisine dizmişti. Bir pozisyon sonucu top şişeleri devirdi, gol olmadı tabi. Son şişeyi içen Salim Abi gaza gelerek “Bana bırakın!” diye atıldı, topu aldı rakip kaleye doğru ilerlemeye başladı.
2 takım oyuncuları durmuş abimizin geçişini izliyorduk. Yaklaşık 2 dakika sonra rakip kaleye yaklaşan Salim Abi, kaleyi şöyle bir süzdükten sonra şutunu çekti. Rakip kaleci bir an önce gol yemek için sabırsızlanıyordu.Ancak Salim Abi’nin topa şut çekmek yerine itelemesi sonucu top kalecinin önünde duruverdi.
O sırada 2 takım oyuncuları bizler hareketlendik, maça kaldığımız yerden devam ettik. Ancak Salim Abi ani hareketlilikle şaşırmış ve rakip kaleye geçmişti. Bir süre rakip kaleciyle tartıştıktan sonra kaleyi ele geçirmeye muvaffak olmuştu.
Önce abi bizim kale bu taraf gel yerine geç dediysek de ikna edemedik. Sonunda 2 takım kaleleri değiştirmek zorunda kaldık.
Skoru hiç hatırlamıyorum.
Gariban babası Salim Abi’mi hatırlıyorum.
Bana “Açlığın var mı?” diye sorduğunda ben “Harçlığın var mı” diye anlamıştım bir keresinde. O gün ister istemez gönülden bağlanmıştım. Her ne kadar biraz sonra “AÇLIĞIN VAR MI DİYE SORUYORUM ULN!” diye çıkışsa da artık çok geçti.
Güzel insandın Salim Abi. Bunca yıl sonra hatırlandığına göre..
Not: Kendi halinde bir insan olan Salim Abi’yi kaybedişimiz de enteresandır. Bir gün minibüsle işe gider. Minibüsten inerken arkasına dönüp yolculara: Hadi cümleten Allahaısmaradık! der ve yere yığılır. Yüzünde her zamanki gülümsemesiyle gözleri kapanmıştır artık. Belki bir başka diyarda birilerine merhaba! demektedir de ondan gülümsüyordur.