Rüyalar, beynimizin şaka oyuncakları. Tokalaşırken elinde kalan kol, çakmağı çaktığında patlayan bir sigara veya lunaparkta, korku tünelinde manken taklidi yapıp kafana süpürgeyi geçiren çok ah almış adam gibi.
Rüyanın ancak son bir saniyesini hatırladığımızı söylerler. Neden bütün rüyayı o son anda görmüş olmayalım? Beyin güçlü. Rüyayı gerçeğe, gerçeği rüyaya çevirebilir. Her şey bir anda gerçekleşiyor olabilir! Hız felakettir. Acele işe şeytan karışır. Rüya da olsa..
…
Ayşe, öteberi almış evine dönüyordu. Camları silmek çok vaktini aldığından, evden geç çıkmıştı. Bir de yolda takılıp 2 lafın belini kırdığı Neriman ile Neriman ile hangi lafın belini kırdığını merak eden Ayşen’e rastlamasa eve daha erken dönebilecekti. Hava kararmıştı. Tabelası olmayan sokaktan sağa saptığında, evi ile arasında kalan son sokağa, o ıssız ve lambası olmayan sokağa girdi.
..
– Merhaba Hasan!
– Eee.. Merhaba sizi tanıyor muyum?
– Beni hep tanıyordun Hasan! Ancak bu gece ilk kez yüz yüze geliyoruz seninle.
– Neden arkanız dönük konuşuyorsunuz benimle? Yüzünüzü görebilir miyim?
– Elbette! Tekrar merhaba Hasan. Beni nasıl buldun? Düşlediğin gibi miyim!
– Ohösssşeyy.. Ç ççok güzelsiniz.. Kimsiniz, ne istiyorsunuz benden?
– Ben hayalindeki kadınım Hasan! Asıl sen söyle! Sen benden ne istiyorsun?
– Vallaha mı? D..d.dd.. dokunabilir miyim gerçekten var mısınız yok musunuz diye?
– Bana ne istersen yapabilirsin Hasan. Çekinme lütfen!
– Vallahi dokundum, hissediyorum gerçeksiniz!
..
Ayşe, karanlık sokakta adımlarını dikkatlice atarken, önce bir nefes duydu. Adımlarını hızlandırırken paniklememeye çalışıyordu. Ancak bu kez bir el tarafından dokunulduğunu hissederek olduğu yerde donakaldı.
..
– Şimdi ben size her istediğimi yapabilir miyim? Kimse bir şey demez değil mi? Böbrekler de çalınmayacak?
– Ah-hah ha! Lütfen Hasan. Dedim ya. Kimse bilmeyecek. Ben hayalindeki kadınım. Ne istiyorsan rahat ol! Dükkan senin Hasan!
– İyi o zaman benden günah gitti!!
..
Ayşe, artık omuzuna dokunmakla yetinmeyen bu nefesin sahibine, dönerek tüm gücüyle bir yumruk attı!
………
– Ahhh! Noluyo be ne vuruyorsun kadın!? Yataktan düşüyordum. Gitti burnum! Sahi öbürü nereye gitti?
– Tuh Allah cezanı vermesin herif! Ne kıpır kıpır edip kabuslar gördürüyorsun bana! Aklım çıktı! Rüya görmüşüm, ay nasıl da gerçek gibiydi! Aaa.. kim öbürü?
– Öbürü? Ya bir daha mantı yapma akşam vakti! Öbürü bizim şey.. Ben de rüya görüyordum. Bizim Ahmet’le eve şey bakıyorduk. Böyle çarşıdayız filan, bir tane daha ucuza vardı. Sonra kayboldu. Ben de nereye gitti öbürü dedim Ahmet’e..
– Şey ne? Ne bakıyordunuz?
– Karpuz! Hadi yat, Allah rahatlık versin.