
Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre dünya nüfusu 1802 yılında 1 milyara ulaşmış. 212 yıl sonra dünya nüfusu 7,5 milyar! En temel fizik kuralına göre, evrendeki madde miktarı azalmaz veya çoğalmaz. Sadece şekil değiştirir. Enerji de bir maddedir.
6,5 milyar insanı oluşturan madde nereden geldi? Hangi maddeler insana dönüştü? 212 yılda nesli tükenen canlı türleri ve yeşil alanlara bakarsak belki görebiliriz. Ancak bir tek şeyin açıklamasını yapmak çok zor. Yaşam enerjisi! Taklit edilemez, dönüşmez, sadece ilahi bir gücün elinde bulunan bir madde. Bir anlamda, belki de 1802 yılında 1 milyar insanın paylaştığı yaşam enerjisini şu anda 7,5 milyar insan paylaştığı için mutsuzuz. Pastadan bize düşen pay oldukça azalmış.
Nüfusun daha az olduğu zamanlarda, filozoflar, erenler, evliyalar, düşünmeyi ve gözlemlemeyi bilenlerin şimdiki zamandan daha fazla olması bir tesadüf müdür?
Her canlı, insan, hayvan, bitki bir yaşam enerjisine sahiptir. Öldürülen yeşil alanların yaşam enerjisi artan nüfusa dağılır. Bir anlamda, odun herif söylemi yanlış değildir. Heifin yaşam enerjisi öldürülen bir ağaçtan geliyor olabilir. Bu açıdan bakılınca öldürülen her ağaç yerine bir odun herif doğacaktır. Ancak öldürülen ağaç bir doğan herif sayısı 5 olduğunda odunluk 5 kat artıyor diyebiliriz.
Leonardo Da Vinci gibi bir dehanın, yaşadığı dönemdeki nüfusu, yaşam enerjisini ve eserlerini düşünün. İnsan ömrüne yetmeyecek kadar çok bilgelik! Belki dünya nüfusu azalır ve yeşil alanlar tekrar artarsa bir Da Vinci daha doğabilir. Ya da düzen böyle gider ve şu ana dek tanıklarımızdan daha ilginç biri doğabilir.
Ya Da Vinci ya daha ilginci!